30 Mart 2012 Cuma

TEŞKlLAT- I MAHSUSA : İLK GlZLİ ÖRGÜT - İTTİHAT TERAKKİ’NİN ÇELİK ÇEKİRDEĞİ

Harbiye Nazırı Enver Paşa’ya bağlı olarak 1913 yılında kurulan Teşkilât-i Mahsusa’nin daire baskani, Süleyman Askeri Bey idi. Dr. Philip H. Stoddard’a göre 1916 yilinda personel sayisi 30 bin kisiye ulasan örgüt ajanlarinin büyük bir kismi, uzmanlardan olusmaktaydi. Örgütte doktorlar, mühendisler, gazeteciler, politikacilar ve subaylarin yanisira, geçmisi oldukça karanlik ama sadakatlerinden kusku duyulmayan gerilla savasi uzmanlari da yer aliyordu.
Örgütün ilk çalisma alani Bati Trakya oldu. îlk baskan Süleyman Askeri’nin basinda bulundugu Teskilat-i Mahsusa, özel bir tim ile, 1913 Istanbul Anlasmasi sonucu Bulgarlar’a terk edilen Bati Trakya’da, Osmanli Devleti’nden ayri bagimsiz bir Bati Trakya Türk Devleti de kurdu
TEŞKİLAT-I MAHSUSA
Teşkilat-ı Mahsusa İttihat ve Terakki’nin çelik çekirdeği olarak ve 30 bin kişilik kadrosuyla, Ermeni Soykırımında da önemli görevler üstlenen Teşkilat; “İç güvenliği sağlamak, devletin varlığı için hayati önemi olduğu düşünülen Türkçe konuşan azınlığın süregelen hakimiyetini korumak ve Osmanlı devletinin daha fazla toprak kaybetmesini engellemek” gibi amaçlarla tarif edilen teşkilat Milli Mücadelenin devraldığı en önemli hazır kadrolardan biridir.
“Teşkilat-ı Mahsusa Dünya Savaşının başından sonuna kadar faaldi. Faaliyetleri az çok gizli işlerden oluşan geniş bir alanı kaplar… Düşman sınırlarının ötesinde tahribat ve gerilla faaliyetleri… Karşı casusluk ve Rum ve Ermenilerin elindeki ticaret ve sanayinin zorla ‘türkleştirilmesi’ (Celal Bayar İzmir’deki Teşkilat-ı Mahsusa görevlisi olarak bu sahada faaldi). Teşkilat-ı Mahsusa, Türk davası için, değişen başarı derecesiyle, büyük enerji ve gayretle çalıştı”. “Bu örgüt, her şeyden önce, esas itibariyle Talat’ın inisiyatifiyle şekillenmiş ve Dr. Nazım ve Dr. Şakir tarafından tasarlanan ve gerçekleştirilen ‘özel misyon’a yönlendirilmiş bir parti ‘kukla’sıydı. Harbiye Nazırı Enver, genelde bu düzenlemeye uyuyordu… Örgütün misyonu öylesine ‘gizli’ idi ki ‘kabine nazırları bile bilmiyor’lardı. Hükümet içinde devlet içinde bir devlet gibi çalışan bu örgütün kendi özel şifreleri, üniformaları, özel personeli ve kendi gelir kaynakları vardı”
Etnik temizliğin en önemli faili Teşkilat-ı Mahsusa’nın kadrosuna baktığımızda karşımıza aşina yüzler çıkmaktadır: Çiftliğindeki gizlenmiş silahları ve parayı Rauf Orbay tarafından alınıp Milli mücadeleye tahsis edilen, Mudanya mütarekesiyle Matladan salıverilmesinden sonra Anadolu’ya geçip Milli Mücadelenin Adapazarı bölgesi kuvvetlerine komuta eden Teşkilat-ı Mahsusa’nın efsanevi şefi Kendini ‘Ermeni tehciriyle alakadar … hadiselerin iç yüzünde vazife almış bir insan olarak’ diye Cemal Kutay’a anlatan, Kuşçubaşı Eşref, kardeşi Kuşçubaşı Selim Sami, “Milli Mücadele” önderleri Çerkes Reşit, Çerkes Ethem ve Çerkes Tevfik kardeşler (Reşit mebus, Ethem Kuvay-i Seyyare Umum Kumandanı, Tevfik kumandan vekili), “Milli Mücadele” önderlerinden Doğu Cephesi kumandanı Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Kurucu Genel Başkanı, Meclis Reisi Kazım Karabekir, Hamidiye Kahramanı, Bahriye vekili, Başbakan Hüseyin Rauf Orbay, M. Kemal’in Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’nin Hakkı Baha (pars), Ömer Naci ve Mustafa Necip’le birlikte Selanik şubesinin ilk üyelerinden Sıvas Kongresi Eskişehir delegesi topçu yüzbaşı Hüsrev Sami Kızıldoğan, Teşkilatın ilk başkanı Süleyman Askeri, Selanik postanesinde Şemsi Paşayı öldüren mülazım, Ermeni soykırımında önemli roller üstlenen, İnönü’nün kurmayı, M. Kemal’in yaveri ve fedaisi Atıf Kamçıl, “Milli Mücadelede” önemli görevler üstlenen Sapancalı Hakkı, Ermeni Soykırımının örgütleyicilerinden Şevket Süreyya Aydemirin deyimiyle İttihadın terör kolunun
müdürü, bir milyon kişiyi öldürmekle övünen Dr. Nazım, Milli Mücadelenin ve Karakol Cemiyetinin önemli isimlerinden Sevkiyatçı Rıza-Trabzonlu Rıza, ünlü dahiliye nazırı İsmail Canbulat, İstanbul merkez kumandanı, Malta Sürgünü ve Karakol Cemiyeti kurucusu Galatalı Şevket, Kuvayi Milliyenin İzmit Bölgesi sorumlusu Yahya Kaptan, Trabzon Valisi Ebubekir Hazım Tepeyran’ın lüks yaşamına imrendiği Trabzon’un kayıkçılar kahyası ve Mustafa
Suphi’nin katili Yahya Kahya ve kardeşi Kaçakçılık işlerinde “Milli Mücadeleye” önemli yardımları olan Osman Kahya, Teşkilatın son başkanı ve “Milli mücadelede” önemli istihbarat işleri yürüten Eyüp’lü Hüsamettin Ertürk (Teşkilatın son şefi), İT’nin önemli yöneticilerinden, “Milli Mücadele” Komutanlarından, Eskişehir mebusu Ohri’li Eyüp Sabri Akgöl, Cebeli bereket (Osmaniye) Mebusu, bahriye vekili, İstiklal Mahkemeleri üyesi Topçu İhsan Eryavuz, İT nin önemli fedailerinden. Kemalist rejimin ilk Ankara Valisi Abdülkadir[10], “Vatanın menfaatleri uğruna babamı da öldürmezsem bana Yakup Cemil demesinler” diyebilecek kadar İT’ye bağlı, emrindeki hapishaneden çıkarılmış azılı mahkumlardan oluşan ölüm mangalarıyla Soykırımda önemli rolü olan Teşkilatın mümtaz silahşörü Yakup Cemil, Şair Mehmet Akif, Saidi Nursi, Şair Mehmet Emin Yurdakul, Dr. Esat Paşa Işık,Yazar Ömer Seyfettin, Teşkilat-ı Mahsusa kadrolarından gelip Kemalist rejimde bakanlığa başbakanlığa cumhurbaşkanlığına kadar yükselen hayli kabarık bir liste de yapabiliriz. İzmir İTC katib-i mesulu ve Teşkilat-ı Mahsusa başkanı, Egedeki etnik temizlikleri örgütleyen, “Milli Mücadele”nin Galip Hocası, Vekil, Başvekil ve 3.Cumhurbaşkanı Mahmut Celal Bayar, Mustafa Kemalin yakın arkadaşı ve bütün kriz dönemlerinde başvurduğu kişi, İT Katibi Umumisi Ali Fethi Okyar ki Fethi Bey kabinesinde Ermeni Soykırım zanlılarından Dr. Mazhar Germen, Ziya Gökalp’ın kuzeni Feyzi Piriççioğlu, Ali Cenani, Ermeni Soykırımında Muhacirin Umum Müdürü olan Sükrü Kaya, Talat’ın kayınbiraderi Mustafa Abdülhalik Renda’ya vekil görevini vermekten çekinmemiştir, Soykırımda Van jandarma kumandanı olan teşkilatı mahsusa üyesi Köprülülü Kazım Bey (Özalp)’a Milli Müdafaa Vekilliği görevi veren Fethi bey, kabinesinin yarısını soykırım suçlularıyla doldurmuştur. Fethi Bey hükümetinin Soykırım suçlusu Dr. Nazım ülkeye dönmesine izin verdiğini de ekleyelim. Bandırma vapuru yolcularından ve Trablusgarp fedailerinden Sağlık Bakanı, Başbakan Dr. Refik Saydam, Refik Saydam Türkiye’ye 780 Romanya Yahudisi mülteci ile sığınan Struma gemisini, aylarca aç susuz beklettikten sonra bozuk motoru ile Karadeniz’de kendi kaderine terk etti, gemiden sadece bir kişi kurtuldu,Kendini haklı çıkartmak için Refik Saydam; ‘Türkiye başka ülkelerin istemediği artıkları almak zorunda değil diyecektir.İT’nin İslamcı kanadına mensup olup Kemalist rejimde Başbakanlığa kadar yükselen Şemsettin Günaltay, Ünlü Türkçü, 1911 yılında İT üyesi olan ve bu Partiden İzmir mebusu şeçilen Mehmet Şükrü Saraçoğlu, Kemalist rejimde başbakan olur olmaz azınlıkları tasfiyeye yönelik varlık vergisini getirmiş, ağır vergileri ödeyemeyenleri toplama kampına yollatmıştır, amaç İttihat ve Terakkinin eski rüyalarından biri olan Müslüman-Türk sermayesini yükseltmektir.Kütahya Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurucusu, Aydın mebusu, Türk Tarih Tetkik Cemiyeti kurucusu, 1926 tasfiyelerinde İstiklal Mahkemesi üyesi, Darülfünun tasfiyesi döneminde Milli Eğitim Bakanı Dr.Reşit Galip, Sonradan “Hatay Devleti” Cumhurbaşkanı olacak Tayfur Sökmen, Ahmet Ferit Tek (Türkocağı kurucusu ve Başkanı, Mebus, Maliye ve Dahiliye vekilliğine getirilmiştir) , Soykırımda önemli görevleri ile ünlü Kafkas tümeni komutanı kendisi gibi soykırım suçlusu ve Teşkilat-ı Mahsusacı, Deli Halit Paşa’yı meclis binasında öldüren, İstiklal Mahkemelerinin Kel Ali’si, nafıa vekili , Rum ve Ermeni kırımlarından sorumlu Ali Çetinkaya, Mustafa Kemal’in Tablusgarp savaşı sırasında Derne’den mektup yazacak kadar yakın arkadaşı olan ve hapishanelerden azılı katilleri çıkararak eğiten ve Ermeni soykırımında bunlardan ölüm mangaları olarak yararlanan Miralay Behiç Erkin,.

Mahmut Kamil paşanın sorumluluk bölgesindeki kırımlardan sorumlu, Milli Mücadelede önemli mali ve silah yardımları olan Karabekir’le sürekli yazışma halinde olan, “Bekirağa hapishanesinde kendini ziyarete gelen Britanyalı bir yüzbaşıya 1919’da gururla ve iğneleyici bir şekilde, kurbanlarının sayısıyla ilgili olarak ‘300.000 Ermeni… Daha fazla veya daha az olabilir, saymadım’… 1918 yazında Yerevan’da bir Ermeni dinletici grubu önünde ‘Ermeni milletini son ferdine kadar yok etmeye gayret ettim’ diye”[18] övünen Enver Paşa’nın amcası Halil (Kut) Paşa, Soykırım suçlularından Enver Paşa’nın kardeşi Nuri (Kıllıgil) Paşa, bu paşalar Birinci Büyük Savaşta oluğu gibi İkinci Büyük Savaşta bu sefer Alman Nazileriyle işbirliği yapmışlardır

Trabzon’daki soykırımın örgütleyicilerinden İT Trabzon sorumlusu Yenibahçeli Nail, Nailin kardeşi, Karakol cemiyetinden ve Milli mücadelenin İstanbul Anadolu ve İzmit Bölgesi sorumlusu, İstanbul mebusu Yenibahçeli Şükrü Oğuz, Dadrian tarafından “Soykırım suçuna boğazlarına kadar batan” sözleriyle tanıtılan İT Erzurum Katibi Mesulu Filibeli Hilmi,

İttihatçıların ünlü iaşe nazırı savaş sürecinde sermayenin “Türk”leştirilmesinin en önemli aktörü, Karakol cemiyetinin kurucusu Kara Kemal, Karakol Cemiyetinin diğer kurucusu,Sivas Kongresi üyesi, Malta dönüşü Sivas milletvekili Kara Vasıf, Egedeki Rumları ya ölüm yada göç tercihlerinden birini seçmeye zorlayarak etnik temizliği gerçekleştiren ekipten yüzbaşı Sarı Edip Efe, Enver Paşanın ünlü yaveri İzmitli Mümtaz,

Trakya ve Egede milli mücadeleyi örgütleyen Bekir Sami Günsav, THK Başkanı General Fuat Bulca, ünlü komitacı Fuad Balkan, Ege’deki etnik temizliğin örgütleyicisi ve düzenleyicisi General Pertev Demirhan, Yaptığı yayınlarla Teşkilatın sürekli tansiyonunu yükselten ajitasyon ile provokasyon arasında gidip gelen Silahçı Tahsin,

Soykırım plancısı Bahaettin Şakir’in Soykırım sürecindeki ‘asistanı’, Bandırma vapuru yolcularından Kemalist rejimin ünlü valisi, Umumi Müfettiş Dr. İbrahim Tali Öngören, Mustafa Kemalin çocukluk ve okul arkadaşı muvazaa partisi Serbest Cumhuriyet Fırkası kurucusu Süleyman Askeri’nin kayınbiraderi Mehmet Nuri Conker, , Emniyeti Umumiye Müdürü ve soykırım boyuca İstanbul Ermenilerinin Kırbacı Bedri, Şükrü Sökmensüer.

“Cumhuriyet” Türkiye’sinde her olağan üstü dönemde familyasından birine önemli görevler verilen Trakya Paşaeli M. Hukuk kurucusu, Mebus, Bakan Faik Öztrak, Trakyada örgütlemesinde Talat tarafından görevlendirilen Edirne mebusu Faik Kaltakkıran,

Yargılama sonucunda soykırımından suçlu görülerek idam edilen Kemal (Yozgat Mutasarrıfı), Yine soykırımdan suçlu görülerek idam edilen Nusret (Urfa mutasarrıfı),
Halep İskan ve Muhacirin Dairesi Müdürü, Hariciye vekili Y. Kemal Tengirşenk’in kardeşi Soykırım zanlısı olarak tutuklanmış ancak kardeşinin şantajı ve tehdidiyle serbest bırakılan Abdüllahad Nuri Bey, BMM’de mebus olan Giritli Ruşeni , Ali Fethi hükümetinde Sağlık bakanlığı görevi verilen Soykırım zanlılarından İT Bolu Katibi Mesulü Dr. Mazhar Germen, Ziya Gökalp’ın kuzeni ve soykırım zanlısı Feyzi Pirinççioğlu,Diyarbakır mebusu Feyzi vali Dr. Reşit’le birlikte Teşkilat-ı Mahsusa’nın 120 bin Ermeni,Süryani, Keldani Hıristiyan’ın ölümüne yönelik Mardin operasyonunu yönetti, tutuklandıysa da İngilizlerce Malta’dan serbest bırakıldı, 1922-25 yılları arasındaki hükümetlerde bakan olarak görev aldı. Soykırım zanlısı ve Güney Cephesi Müdafaa-i Hukuk örgütçüsü Ali Cenani, Ermeni Soykırımında Muhacirin Umum Müdürü olarak Soykırım sorumlusu Kemalist rejimde Başbakanlığa kadar yükselen Sükrü Kaya, Bitlis ve Halep valiliklerinde soykırımdan sorumlu, Bitlis ve Muş yöresinin Ermenilerden arındırılmasını gerçekleştiren Mustafa Abdülhalik Renda Daha sonra bu işlevini Halep’te sürdürerek sağ kalmayı başaranların Suriye çöllerinde eritilmesini sağladı. Mustafa Abülhalik bir diğer İttihatçı ve Teşkilat-ı Mahsusacı Celal Bayar’la birlikte İsmet İnönü’nün Devlet Başkanı seçilmesinde önemli rol oynadı,İsmet Paşa Devlet başkanı seçilir seçilmez yaptığı ilk iş tasfiye edilmiş İttihat ve Terakki Partisi unsurlarını affederek, onları iktidara ortak etmek oldu, 1943 yılında ise Nazi Almanyası ile Talat Paşa’nın cenazesinin Türkiyeye getirilmesi konusunda bir anlaşma yaptı.Ünlü Milli Eğitim Vekili Mustafa Necati,

Önemli bir İttihatçı lider olan kaymakamlık, valilik gibi çeşitli idari görevler yanı sıra son İttihat ve Terakki kabinesinde Nafia Bakanı görevini yürüten, Adana’daki tehcir olaylarına katıldığı için tutuklanıp, daha sonra Malta’ya sürülen, Tutuklanmasına neden olan belge için “Esasen, daha mühim evrakı zamanında imha ettiğim halde, bunu bavulun küçük cebinde unutmuşum… İmhasını unuttuğum bu vesika aleyhimde suç delili olarak kullanılıyordu.” Diyen Milli Mücadeleyi Adana’da örgütleyen Ali Münif Yeğena, sonradan M. Kemalin yaveri olan Rusuhi, “Deyr-Zor ve Resul Ayn’da katıldığı katliamlarda ‘şan ve şöhret’ kazanan hazin bir ün sahibi”, Halep ve Trablusşam Polis Şefi,Soykırım suçundan aranırken milli mücadeleye katılan Arslan Toğuzata, Kardeşi Ahmet Selim, Müdafaa-i Hukukçulardan Şefik Ali ‘Özdemir’, Güney Cephesi komutanlarından, general Dağıstanlı Osman Nuri ‘Tufan Bey’ Aydınoğlu

İttihat Terakki Cemiyetinin fedaisi Enver Paşa’nın kişisel koruması ve kardeşi Nuri Paşanın yaveri, Sovyet elçisinin tanımıyla: Mustafa Kemal’e kendini feda edercesine sadık , onun baş muhafızı olarak tanınır, ödün vermez bir milliyetçi olarak ünlü, sadece adı bile hemşehrilerinde kaygı yaratan, İstiklal Mahkemelerinin Ali’si Kılıç Ali ‘Üsteğmen Asaf’,Kılıç Ali’nin kuzeni ve Bandırma vapuru yolcularından Mustafa Kemalin yaveri Muzaffer Kılıç, Teşkilatın fedailerinden Cevat Abbas Gürer,M. Kemalin sadık yaverlerinden ve teşkilatın fedailerinden Salih Bozok, Serez grubunun önemli ismi, Teşkilat fedaisi M. Kemal’in yaveri ve sadık muhafızı ve fedaisi Recep Zühtü Soyak,

Harekat ordusu öncü birliği komutanı ve Enver’in eniştesi, Kuvayi Milliye komutanlarından ,Genel Kurmay Başkanı Kazım Orbay, Babıali baskını sırasında Erkanı Harbiye reisi kaymakamı olan İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin ilk üyelerinden, Mustafa Kemal “9. Ordu Kıtaatı Müfettişi” olarak Samsun’a çıktığı sırada onun “Erkan-ı Harbiye Reisi”; İzmir suikasti ve Menemen olayları sırasında İzmir valisi olan daha sonra Trakya Umumi Müfettişliğine yükseltilen Manastırlı Kazım Dirik, Soykırım sırasında Van jandarma komutanı olup 1915 yılında Muş ordusunu Ermeni nüfustan arındıran «Milli Mücadele»kumandanlarından, Milli Müdafaa Vekili, 1924-1935 yılları arasında Meclis Başkanı Köprülülü Kazım Özalp,

Trabzon’daki Teşkilat-ı Mahsusa operasyonlarının yürütücülerinden ve 1919 yılı İttihat Terakki duruşmalarında soykırımın Teşkilat-ı Mahsusa tarafından gerçekleştirildiğini itiraf eden Osmanlı Meclisi Mebusan’ında İttihat ve Terakki Cemiyeti Trabzon mebusu, Trabzon Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurucusu ve mebus, Adalet Vekili Hafız Mehmet, Pontos ve Ermeni kırımlarının yürütücüsü Kafkas Tümeninden Miralay Halit-Deli Halit Paşa ‘Karsıalan’,

M. Kemal’in muhafız komutanı, BMM 2. gurup önderlerinden Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey’in katili ve yine bir Teskilat-ı Mahsusacı katil Trabzon Kayıkçılar Kahyası Yahya Kahya’yı İsmail Hakkı Tekçe ile birlikte pusuya düşürerek öldüren Topal Osman,

«Milli Mücadele»sırasında Ankara ile Enver arasında muhabereleri ve işbirliğini yürüten Küçük Talat Muşkara. Trakya’da Kuvayi Milliyeden sorumlu Cafer Tayyar Eğilmez, Kuvayi Milliye komutanlarından ,mebus ,’İzmir Suikastı’ ile ilişkili görülerek idam edilen Miralay Arif ‘Ayıcı Arif’, Kemalist dönemin Genel Kurmay Başkanlarından Abdurrahman Nafiz Gürman, Ünlü Kafkas Tümeni komutanlarından, general Askerlikten ayrıldıktan sonra Recep Peker hükümetinde Milli Müdafaa Vekilliğine getirilen Cemil Cahit Toydemir, Harbiye nezaretindeki Soykırım plancılarından Miralay Seyfi Düzgören, Soykırım sırasında 4.ve 13. Müfreze alayı kumandanı olarak soykırım zanlısı olarak tutuklanıp Maltaya sürülen «Milli Mücadele»kumandanlarından Ali İhsan Sabis Paşa, Muğlalı Mustafa Paşa[38], İzmir Valisi, Merkez ordu kumandanı Koçgiri ve İzmir fatihi, İzmit’te Ali Kemal’i linç ettiren, İzmir yangını faili Sakallı Nurettin Paşa, Hasan Tahsin-Osman Nevres, Sabit Sağıroğlu, Milli Mücadelede haberleşmede –ki telgraf haberleşmesi Milli Mücadelenin can damarıdır- önemli görev üstlenen posta Telgraf müdürü Sakallı Eşref,Doğudaki Etnik temizlikte önemli rolleri olan Balabanlı Aşireti reisi Gül Ağa.

Büyük Millet Meclisi Kâtibi Umumisi Hopalı Yüzbaşı Ramiz, Rize Mebusu Hopalı Yüzbaşı Rauf ,Mustafa Kemalin uzun yıllar (1925-1938) hariciye vekilliğini yürüten, Soykırım plancısı Dr. Nazım’ın kayınbiraderi ve Soykırım zanlısı Dr. Tevfik Rüştü Aras.

Teşkilatın mümtaz silahşoru Yakup Cemil’in Kafkasya tayfasından Memduh Şevket Esendal CHP Genel Sekreterliğine, Şakir Kesebir İktisat vekilliğine, Cemil Ferit ve Sudi Bey (Lazistan) mebusluğuna getirilmişlerdir.
İttihat Terakki döneminin Hamallar kâhyası Ferit Hamal’ı yarım kalan işini tamamlamak için ünlü Varlık Vergisi komisyonu görevinde görmekteyiz.
1943-46 yılları arasında İstanbul Üniversitesi rektörü olan Prof. Dr. General Tevfik Salim Sağlam 1915 tehciri sırasında askeri doktordu, 1919 yılında ‘alemdar’ gazetesinde çıkan bir mektuba göre, Kobay olarak seçtiği Ermeni kökenli askerlere tifo mikrobu enjekte ederek Dr. Mengele benzeri deneyler yapmıştı,bugün onun adını taşıyan bir klinik var hala üniversite bünyesinde,bir diğer serum deneyleri faili Prof. Hamdi Suat, bu deneylere Dr. Bahaettin Şakir’in de katıldığına ilişkin açıklamalar vardır
Milli Mücadelede ve Kemalizm’in kadrolarının başında önemli görevlerde gördüğümüz Teşkilat-ı Mahsusa kadrosunun ünlülerinin ortak noktası Ermeni Soykırımına bulaşmış olmaları ve kurtuluşlarını Anadolu’daki milliyetçi direnişin başarısında görmeleridir, bu kadrolar; “Keçiören’in ilk sahipleri Katolik Ermelilerden kalma kırmızı tuğlalı evleri, dar patikaları, hemen sadece meyva ağaçları ve üzüm kütüklerinden ibaret yeşilliği ile serin bir köşe”[lerinde]bin bir zorluklarla yedi düvele karşı kurdukları ‘cumhuriyeti’ geleceğe emanet ettiklerini söylemekte beis yoktur. Nasıl bir geçmiş tarafından kovalandığımız gerçeğiyle yüz yüzeyiz sadece.
Cumhuriyetle İmparatorluk sadece Teşkilat-ı Mahsusa kadrolarının devralınması değil kadro açısından her alanda bir kesintisizliği görmekteyiz. Cumhuriyetin ilanından sonra devralınan Osmanlı askeri ve sivil bürokrasisinde yapılan “temizlikte, sadece 1250 memur çıkarılmıştır, Osmanlı subaylarından kaç tanesinin Cumhuriyet ordusuyla ilişiğinin kesildiği bilinmemekle birlikte, bu sayının sivillerden daha çok olmadığı”[nı], göz önüne alırsak tasfiye edilen kadrolar ihmal edilebilir sayıya inmektedir, (kaldı ki askeri personel hariç bunların bir bölümü itirazla bir bölümü de afla yerlerine döndüklerini de ekleyelim) (www.sosyalistforum.net‘ten alınmıştır.)
FAALIYETLERlN SONUÇLARI
1911-1918 yillari arasinda Orta Dogu-Orta Asya, Güney Asya, Kuzey ve Orta Afrika’da casusluk, karsi casusluk, propaganda ve çesitli operasyonlar yapan Teskilat-i Mahsusa’nin faaliyetleri, Osmanli Devleti’nin yenilmesiyle resmen sona erdi. Teskilat için çalisan pek çok Arap Osmanli vatandasi isgal altindaki kendi ülkelerine dagildilar.
MlLLl MÜCADELE VE TESKlLAT-I MAHSUSA
1918′de resmen sona eren Teskilat-i Mahsusa faaliyetleri devam eder. Kara Kemal, Kara Vasif, Baha Said öncülügünde Karakol Cemiyeti kurulmus ve Milli Mücadele’nin temeli atilmisti. Bunlar hem Anadolu’ya silah ve asker geçirilmesini saglamislar hem de Mustafa Kemal’in faaliyet ve kongresinde bunlar olusturdu. Adeta Enver Pasa’nin kurup harekete geçirdigi Teskilat-i Mahsusa’dan asil Mustafa Kemal ürün aldi. Yrd. Doç. Dr. Süleyman Beyoglu, Milli Mücadele’yi Teskilat-i Mahsusa’nin teskilatlandirdigini bütün gizli örgütlerin bu teskilatta çalisarak tecrübe kazanmis kisilerce kuruldugunu belirterek “însan ve silah kaçirmaktan propaganda ve casusluk hizmetlerine kadar ciddi hizmetler yaptilar. Mustafa Kemal bu örgütlerin farkindaydi” diyor. Mustafa Kemal bir süre beraber çalismayi uygun gördügü bu etkin gizli teskilatlarla daha sonra hesaplasma yoluna gitti. Bu çatisma tarihçilere göre kaçinilmazdi.…………………………………………
Philip H. Stoddard’in Esref Kusçubasi’ndan aldigi teskilat listesinde de görüldügü gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal’in de teskalatla iliskisi olmustu. Mustafa Kemal teskilatla iliskisi Trablusgarp Savasi’nda mahalli milisleri örgütlemekle baslamisti. Mustafa Kemal daha sonra Enver Pasa ile olan ihtilafi nedeniyle teskilata biraz mesafeli durmayi tercih ediyor.
Enfal.de sitesinden alıntı , oda Aksiyon’dan sayı:49 1995
M.Ali Eren’ den

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder